Tabii sıradan kelimesi göreceli. Sıradan bir USA kahvaltısı pekala sütle mısır gevreği yemek olarak da düşünülebilir. Ama benim için Amerika seyahati demek kalori cennetinde yiyeceklere yumulmak demek olduğundan aklıma direk koca porsiyonlu, mutlaka yumurta ve et içeren ve günün gerçekten en besleyici porsiyonu olmaya değer seçenekleri geliyor. Yoksa aslında adamlar eğer sizin sağlıklı olmaya niyetiniz varsa bir çok restoranda “sadece yumurtanın beyazından” opsiyonlu omlet seçeneği bile koymuşlar. Ancak niyetiniz benim gibi bozuksa ve her lokmada kalp damarlarınızın biraz daha tıkandığını hissetmek istiyorsanız Amerika’da obezitenin neden büyük bir sorun olduğunu anlamanıza yol açacak sabah kahvaltı seçeneklerinden şöyle bir bahsedeyim.
Bir kere omletinizi bacondan biftekliye, çifte kaşarlıdan hepsi biraradaya kadar bu kalori bana tüm gün yeter kıvamına getirene dek şişirebiliyorsunuz. Bu arada Amerika’da bacon denilince neredeyse %100 domuz etinden yapılmadır o yüzden sipariş verirken göz önünde bulundurmak isteyenlerin dikkatine.
Amerika’da porsiyonlar gerçekten büyük ama benim gibi azmi elden bırakmayıp orada ilk başta bitiremediğiniz porsiyonları iki haftanın sonunda bitirebilir hale gelmeniz mümkün.
Pancakeler de kahvaltı için oldukça popüler tercihlerden, bunlarda da şeker ve krema çeşitleri olarak aşabileceğini haddin hesabı yok. Denk gelirseniz red velvet yani kırmızı kadife pancake veya cupcakelerinden de tadın.
Patatesleri nasıl istediğinizi soruyorlar, hashbrown denilen ince kıyım ama böyle kibrit gibi kızartılmış seçeneği bence en başarılısı. Siyah çay her zaman bulamayabilirsiniz ama kahvede sıkıntı yok.