Seyahat ile ilgili her türlü haber burada! Ucu gezginliğe bağlandığı sürece bu bir teknoloji haberi de olabilir, bilgi haberi de, güvenlik haberi de, yeni rekor haberi de! İlginç şeyler öğreneceğiniz kesin ;)
İyi güzel ama gezi sitesinde bu haberin ne işi var demeden önce söyleyeyim, G20 Girls delegelerinin yoğun programı arasına İstanbul’a kadar gelmişken görmeden olmaz diyerekten sıkıştırılmış Topkapı Sarayı gezisinde onlara eşlik eden 3 özel kişiden biri gezi elçinizdi! Bu gezi vesilesiyle de hem bu organizasyondan hem de Topkapı Sarayı’ndan bahsedeyim dedim.
G20’yi duyunca insan bir resmi duruşa geçiyor, ceketim olsa önünü ilikleyeceğim misali, ne de olsa Dünya’nın en önde ve gelişen ekonomilerine sahip ülkeleri söz konusu. Dünya popülasyonun üçte ikisini, global yerel üretimin %85’i ve tüm global ticaretin %75’inin temsil eden 20 ülkeden söz ediyoruz. (Merak edenler için tüm üye ülkelerin (20 tane) listesini aşağıya ekledim. Bir de bu 20 ülkelere ek olarak her yıl başka ülkeler de G20 etkinliklerine daha da geniş global bir bakış kazandırsın diye davet ediliyor. Periyodik olarak her yıl ülke liderleri bir araya gelip toplantılar ve görüşmeler gerçekleştiriyor. Ki 2015 toplantısı Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşiyor.
G20 Girls, yine G20 üye ülkeleri temsilen ama ekonomilerde kadının rolünün arttırılması odaklı çalışmalar yapan bir organizasyon. 18-20 yaşlarındaki genç kızlar ülkelerini temsilen sundukları fikirler, eğitimleri vs gibi bir çok kritere göre seçiliyor ve o yılki toplantılar için hazırlanıyorlar. Bu konuda söyleyecek çok şey var ama benim burda yazmama gerek yok kendi sitelerinde yeterince anlatılmış 🙂
Topkapı Sarayı’na geçmeden önce kızlarla ilgili son söz, açıkçası tamam zeki ve parlak genç kızlar olduğunu biliyordum ama 18-20 yaş aralığını duyunca ne kadar da olsa genç kızlar, acaba söz dinlerler mi, ya ilgilenmezlerse, sürekli telefonlarına bakarlar falan diye endişelenmiştim. Ama o kadar dolu o kadar bilinçli genç kızlardı ki beni geleceğe dair umutla doldurdular desem yeridir! Tamam sarayda selfie çekmekle çok vakit kaybedince o gün başka yeri gezemediğimiz doğrudur ama olsun o kadar 🙂 Gerçekten yemekte ve aralarda sohbet etme fırsatı bulduğum kadarıyla kendi ülkelerindeki sorunlara dair ciddi bilgi sahibi olmaları bir yana, uygulanabilir çözüm geliştirmek için ciddi zaman ve emek de harcadıklarını gördüm. Yani olay sadece zeki ve başarılı olmak değil, belli bir bilinç düzeyinde farkındalık da var. Açıkcası ben onların yaşındayken derece ile ülkemizin güzel üniversitelerinden birine girmiş genç kızlardan biriydim ama ülke ve dünya sorunlarına dair farkındalık ve aksiyon seviyem şu an bu kızların olduğu seviyede değildi 🙂 Özetle kızlar hepiniz harikaydınız! Eminim hem kendiniz, hem ülkeniz hem de dünya için güzel şeyler başaracaksınız!
Gelelim Topkapı Sarayı’na… Öncelikle Topkapı Sarayı’nı çok oyalanmadan şöyle bir gezmek bile neredeyse yarım gününüzü alacaktır o yüzden burayı gezmeyi planlarken minimum 2-3 saat gibi düşünün. Salı günleri kapalı. Giriş biletleri saray ve harem yeri için ayrı satılıyor, dolayısıyla haremi de görmek için, (ki tabii ki istiyorsunuz), iki bileti de almanız lazım. En son fiyatlar burada ama 2015’te ana giriş bileti 25 TL, harem bileti 15 TL’ye satılıyor. Müze kart saray genel giriş için geçerli ancak harem için geçerli değil.
Topkapı Sarayı Osmanlı Padişahlarına çok uzun yıllar ev sahipliği yapmış bir saray, dolayısıyla tarihi dokusu bir yana içerisindeki porselen müzesinden, saray mücevherleri ( kaşıkçı elması dahil), padişah portreleri ve kıyafetleri sergileri ve kutsal emanetler odası gibi kısımlarıyla da turistler bir yana herkesin görmesi gereken hazinelere sahip.
Üstelik son yılların gözde dizisi Muhteşem Yüzyıl serileri ile de zaten olan ilgi oldukça artmış durumda.
600 küsür yıl hüküm süren Osmanlı İmparatorluğun’da neredeyse 400 yıl boyunca burası padişahların yaşadığı ve devlet işlerinin sürdürüldüğü saray olmuş. (1465–1856) Daha sonra Dolmabahçe Sarayı ve Yıldız Sarayı kullanılmaya başlamış. Yani Fatih Sultan Mehmet (7. Padişah) ve Abdülmecid (31. Padişah) arasında burada yaşandı diye düşünebilirsiniz. Bu arada Osmanlı’nın 36 padişahı oldu.
Saray zamanında 700.000 m2lik alanı ve 4000 kişilik bir nüfüsa sahipmiş. Büyüklüğü hayal etmek bile zor çünkü düşünün şu anki kocaman hali 80.000 m2. Bu arada ilk yapıldığında ismi Topkapı değilmiş, Yeni Saray anlamında bir ismi varmış ama daha sonradan bu ismi almış. Saray bir kaç yangın görmüş, o yüzden günümüze gelemeyen binaları da çok.
Sarayın yapısına bakarsanız ilk dikkatinizi çekecek şey, simetrik bir yapı olmaması. Oysa Versay Sarayı gibi Avrupa Saray örneklerinde genelde hep simetri hakimdir. Bunun nedeni sarayın ilk yapıldığı zamana kıyasla sürekli sonradan eklemeler ile plansız genişletilmesi olmuş. Her padişah kendi ihtiyaçları ve istekleri doğrultusunda saraya yeni kısımlar, binalar ekletmiş.
Topkapı Sarayı yapı olarak içeri gittikçe genelden özele giden önemli yapılar olacak şekilde. Yani örneğin sıradan bir halk, devletle işi olduğunda belki 1.ilk avluya girebilir ama içeriye doğru gidildikçe, güvenlik, gizlilik ve izinler ancak çok yüksek rütbeli veya padişah ailesinden gelenler için mümkün.
Öncelikle Bab-ı Hümayun (Saltanat Kapısı) kapısından geçerek saraya giriyorsunuz, bu size 1. Avluya çıkarıyor, daha sonra Bab- üs Selam (Orta kapı) ile 2. Avluya açılıyorsunuz, daha sonra Bab-üs Saadet kapısı ile 3. Avluya ve 4.avluya geçiyorsunuz. Her kapının her avlunun hikayesi çok, çıt çıkarmadan avluda padişahın huzurunda bekleyen binlerce yeniçerilerin bu disiplinin yabancı elçilere gözdağı vermesinden, bir tek padişahın at üstünde geçebildiği 2. Kapıya, kapıların işlemelerine kadar her birinde inanılmaz dolu tarih ve hikayeler var. Harem hikayelerine girmiyorum bile 🙂 Gelelim avlularda neler var, açıkçası günümüzde gezebileceğiniz kısımlar olarak asıl olay 2. Avludan başlıyor gibi, 2.Avlu’da Divan-ı Hümayun, mutfak, silah sergisi, saray arşivi ve Adalet Kulesi gibi yapılar var, yani avlu denilince aklınıza öyle küçük yerler gelmesin 🙂 Özellikle 2. Avludan sonrası eskiden herkesin giremediği yerlere gidiyor, Enderun ve Kutsal Emanetleri ve Hazine Odasını ziyaret edeceğiniz yer 3. Avluda.
Kutsal Emanetler kısmında müslümanlar için oldukça değerli sayılan Hz. Muhammed’in hırkası, sakalı, ayak izinin yanısıra Hz. Musa’nın asası, Hz. Yusuf’un türbanı, Hz. David’in kılıcı ve daha başka kutsal emanetler var.Hazine odası ve Kutsal Emanetler odası gibi yerlerde insanlar sıra ile her sergilenen parçanın önünden geçiyorlar, haliyle kalabalıkken pek keyifli olmuyor, ama en azından sıra ilerliyor 🙂 Saraydaki bir çok yapı, kamelyalar olsun, köşkler olsun, özel binalar olsun maalesef günümüze gelememiş. Ama kalanları bile görünce insan gerçekten burayı eski ihtişamıyla görmeyi istiyor.
Harem için de 3. Avludan giriş yapabilirsiniz. Eğer dışarıda bilet almadıysanız bu noktada da harem için bilet alabilirsiniz. Daha içeride ise artık padişahın ve ailesinin yaşadığı odaları görüyorsunuz. Ki bazı odalar hem manzarası hem dekoru hem de ünlü mimarların eserleri olması ile ilginizi çekecek.
Ben tabii her yerdeki her binadan bahsedemedim, yerim dar, daha bir çok bina ve görebileceğiniz sergiler var. Gitmeden plan yapmak için şu linkten Topkapı Sarayı kısımları ve binalarını gösteren harita rehberi görebilirsiniz.
Aslında daha da çok yazasım var, kapılar ve avludaki binalar ile ilgili tek tek hikayeleri yazmak istiyorum ama internette bolca bu bilgi var, o yüzden ben şimdilik sadece gezmek için gerekli kısmını derlemiş olayım, gerisini siz gidince keşfedin 🙂
Bu arada 1. Avlu’daki Aya İrini kilisesi İstanbul’un en eski kiliselerinden ancak girişi ayrı bir 20 TL. Tüm saray 25 TL iken sadece burasının ayrı bir ücret olması hem de 20 TL olması açıkcası pek hoş değil 🙁 Ama içini görmek isteyenlerin dikkatine…
Ek olarak rehber eşliğinde gezmek isterseniz, girişte bunun için birilerini kiralayabilir veya kulaklık ile ses sitemi kiralayıp kendiniz de gezebilirsiniz.
Evet bakalım, var mı sorusu olan 🙂
G20 Ülkeleri: Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Türkiye ve Avrupa Birliği Komisyonu oluşturuyor.