2 günde Minsk gezi rehberi yazıma başlamadan önce belirtmem lazım ki ben bu geziyi yaptığımda yıl 2019’du ve ne 2020’de hayatımıza giren COVID-19 pandemisi ne de 2022’de başlayan Rusya – Ukrayna savaşı gibi durumlar ortada yoktu. Yine de o zaman için bile Minsk deyince Belarus’un (Beyaz Rusya) Rusya’ya olan politik yakınlığı sebebiyle önyargılı olarak benim gözümde Avrupa’nın son diktatörlüğü, en baskıcı ülkesi, tanklar ülkesi vs derken gri ve modern zamanların gerisinde kalmış bir başkent canlanıyordu. Bu önyargıma karşın farklı bir şehir bulmuş ve keyifli vakit geçirmiştim. Tabii turist olarak gitmek ve orada yaşamak farklı hele ki son gelişmeler ile. Tekrar kim ne zaman gider bilmiyorum ve 2019’daki hali ne kadar değişmiştir de soru işareti ama en azından Minsk hakkında gezilecek neler var ne yapılır diye fikir edinmek isteyenler için bu yazıyı koyayım dedim.
O yüzden buradaki izlenimlerimin (ve fiyatların) 2019 için olduğunu tekrar hatırlatıp 2 günde Minsk gezi rehberi yazımı aşağıya bırakıyorum 🙂 Bu arada Minsk’i gezerkenki paylaştığım Instagram hikayelerini profilimden Minsk adı altında görebilirsiniz.
Minsk gezi rehberi – ilk izlenimler
Minsk’e dair ilk izlenimim depresif bir Sovyet görünümü beklentimin kırılması olduydu. Özellikle II.Dünya Savaşı sonrası şehrin %90ının yok olduğu ve popülasyonun sadece 50 bine düştüğü göz önüne alınırsa ve üstüne bir de Sovyetlerin dağılmasının ağırlığını düşününce ben eski arabalar, bakımsız birbirinin aynısı beton yığını binalar beklerken karşıma modern, geniş caddeler, evler ve kiliseler çıktı. Tabii Sovyet etkisini geniş bulvarlar, geniş ve aynı standarttaki benzer binalar, ara sokaklardaki eski arabalar ile görüyorsunuz ama binalar genel olarak bakımlı ve kolonları olsun detayları olsun göze hitap eden cinstendi. Üstelik bir çok gezilecek yeri de varmış. Tamam 1-2 günde geziyorsunuz ama turist olarak yapacak attaksiyon yok değil. (Bu arada merak edenler için şu anki popülasyonu 2 milyon civarı – 2024)
Minsk izlenimi olarak ilk aklıma gelen arasında bir de insanların oldukça yardımsever olması kalmış- dillerini anlamasanız bile! Ben merkezden tuttuğum apartmana gitmek için taksiye binmiştim mesela (bu arada pazarlıksız binmeyin :p), malum Sovyet apartman binaları ve numaraları bulmakta sıkıntı yaşadık, çünkü bana göre hiç bir ayıracı yok hepsi aynı :p Taksici kendi telefonundan ev sahibini arayıp bulmamıza yardımcı oldu. Hatta biz sormadan kendi teklif etti siz bulamazsınız ben arayayım diye. Ki iyiki de oldu yoksa biz harbi bulamazmışız. Zaten evi veren de hiç İngilizce bilmiyormuş biz bir şekilde ulaşsaydık bile neredeyizi anlatmak ve nereye gideceğimiz konusunda anlaşmak telefonda baya sorun olabilirdi. Yüzyüze olunca bir şekilde mimikle el hareketleriyle oluyorda, telefonda hiç şansımız yoktu bence 🙂
Bir diğer örnek AVM’de döviz bürosu ararken görevli halimizden turist olduğumuzu anlayıp, ne aradığımızı sorup bizi taa en uçtaki doğru yere kadar kendi götürdü, halbuki tarifi yeterliydi mesela. İngilizce seviyesi düşük ama yardımseverlik yine de bir yol buluyor 🙂
Not: Pasaport kontroldekiler hariç o kısmı sonda ayrıca anlatacağım!
Neyse ben çok uzatmadan Minsk gezi rehberi özet ve detaylarına geçiyorum.
Minsk gezi rehberi özet
Ulaşım: Şehir içinde ulaşımı yürüyerek gerçekleştirmeniz mümkün. Çoğu turistik atraksiyon yürüme mesafesinde. Ama tabii ki metro ve otobüs gibi toplu taşıma mevcut. Taksi alternatifi olarak Uber & Yandex birleşimi bir app var onu kullanabilirsiniz. Taksi kullanacaksanız mutlaka pazarlık yapın.
Minsk Havaalanı ulaşım: Hem otobüs hem minibüsler var. Ben minibüs kullandım. Kişi başı merkeze kadar 4 ruble idi.
Vize: Türklere 30 günü geçmemek şartı ile turistik gezilerde vize yok. Ancak yanınıza mutlaka seyahat sigortası çıktısı olsun, yoksa havaalanındaki mecburi versiyonunu almanız gerekiyor. Gerçi o da 1-2 günlüğü 2 Euro’dan başlayan fiyatlarlaydı ama olsun. Vize yok dedim ama hem girişte hem çıkışta pasaportunuzu çok detaylı bakıyorlar. Hatta beni çıkışta ek beklettiler bir kaç kişi baktı falan. Ve sıkıntı kısmı İngilizce vs olmadığı için ne olduğunu neye baktıklarını vs de anlamıyorsunuz, onlar da söylemiyor bir garip sıkıntılı bekleyiş oluyor. Benim birlikte seyahat ettiğim Alman pasaportlu arkadaşımınkine sanki daha az bakıldı gibi geldi bana ama neyse sizin yanınızda kalacağınız yer bilgisi, dönüş bileti vs de olsun.
Bir de malum şu an bu yazıyı okuyorsanız güncel koşulları ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi durumları da göz önüne almanız lazım. Minsk ziyarete açık mı, ve ek belge gerekiyor mu vs lütfen ayrıca bakın ve güvenliğinizi ihmal etmeyin!
Para birimi: Belarus rublesi (BYR), Nisan 2019 da 1 BYR= 0.42 Euro =2.80 TRY , Mayıs 2024 de 1 BYR= 0.28 Euro =9.89 TRY
Gezilecek yerler: Kutsal Ruh Kathedrali, Simon ve Helena Kilisesi, Trinity bölgesi, Cesaret ve gözyaşı adası, Bağımsızlık Meydanı, Lenin heykeli, Özgürlük Meydanı ve Belediye binası, Zafer Meydanı
Yeme İçme: Belarus yemekleri komşu ülkelerdeki gibi genelde patates ve domuz eti ağırlıklı. Özellikle Draniki denilen patates pankekleri denenmeli, bunu genelde tek başına değil de çeşitli soslarla mantarlı, biftekli, vs gibi sunuyorlar. Borsh çorbası ve yazlık soğuk versiyonu khaladnik de yine diğer yerel lezzetlerden. Ve bir de mantı türevi bir yemekleri var kalduny diye geçiyor.
Fiyatlar: İsterseniz ucuza da karnınızı doyurabilirsiniz ama ortalama fiyatlar benim beklediğimden daha yüksekti. İki kişi normal bir restoranda ortalama 20 euro civarına geliyor gibi düşünün. Ana yemekler 6-8 euro civarı. Bir kahve ortalama 1.5 euro civarı, 1 bira 2-3.5 euro civarı. (Nisan 2019)
Evet Minsk gezi rehberi özetini verdikten sonra geçelim Minsk gezilecek yerler detaylarına.
Minsk gezi rehberi – gezilecek yerler
Minsk’te bir çok kilise ve meydan var. Bunlardan turistler için bilinenlerinden biraz bahsedeyim. Kilise ve kathedraller arasında The Holy Spirit (Kutsal Ruh) Kathedrali ve Kırmızı Kilise diye geçen Simon ve Helena Kilisesi en bilinenlerden. Ben önce The Holy Spirit ve civarındaki kiliselerden başlayıp Trinity Suburb bölgesine geçtiydim mesela. Zaten Özgürlük Meydanı ve belediye binası (Minsk City Hall) da buraya yakın. St Virgin Mary kilisesi de hemen yanıbaşında. Hepsi çok yakın yürüme mesafesinde.
Benim Minsk’te en çok beğendiğim yer Trinity Suburb diye geçen bölge ile yakınındaki Cesaret ve Gözyaşı adası diye geçen yer oldu. Trinity suburb nehir kenarında güzel evler, ağaçlar ile fotoğraflık bir alan. Hemen yakınındaki adacıkta ise etkileyici bir anıt ve küçük bir melek heykeli var. Adacıkta banklara oturup etraf manzarasını izlemek çok huzur vericiydi.
Anıt ise Afganistan savaşında hayatını kaybetmiş Sovyet birlikleri anısına. İçerisinde hayatını bu savaşta kaybetmiş 700 askerin ismi var, anıt ise onların yasını tutan dulların, annelerin ve kızkardeşlerin temsili heykelleri ile çevrili.
Bağımsızlık Meydanı (Independence Square) ise yine en popüler noktalardan. Burası geniş kocaman bir meydan. Hatta Avrupa’daki büyük meydanlardan biri diye geçiyor. Kırmızı kilise diye geçen ve Simon ve Helena Kilisesi de burada. Bu kilisenin değişik ismi Belaruslu bir aristokratın çocuklarının adından geliyormuş. Kırmızı kiremitlerden yapısı değişik bir görüntü veriyor. Yine bu meydandaki Lenin heykeli var. Bu arada Bağımsızlık meydanının altındaki metro durağı Stolica adlı 3 katlı bir AVM’ye açılıyor.
Merkez istasyon meydanı ise bir diğer fotoğraflık yer. Özellikle Sovyet stili iki büyük kapı Minsk’e hoşgeldiniz fotosu için ideal. Buralar dışında Minsk Opera ve Bale Tiyatrosu, Minsk Sirki gibi binalar da hem fotoğraflık hem de ilgilenirseniz güzel bir akşam programı olabilir. Bunlar dışında Minsk’de bir sürü park var ve hem yürümek hem mola vermek için güzel adresler. Gorky Park ve Victory Park bunlardan ikisi.
Şehir kütüphanesi ise 24 köşeli ultra modern bir yapı. Benim gitme fırsatım olmadı sadece önünden geçtim ama görürseniz ve ne olduğunu merak ederseniz diye bahsediyorum 🙂
Gelelim Minsk gezi rehberi yemek ve mekan tavsiyeleri kısmına. Benim gittiğim bir kaç mekan ve özellikle Minsk yerel yemeklerini denemek için bir kaç restoran önerisinde bulunacağım.
Minsk restoran tavsiyeleri
Minsk yerel yemekleri için Vasilki, Kamyanitsa ve Kuhmistr, üç iyi alternatif. Ben ilk ikisini denedim, üçüncü de ben gittiğimde yer yoktu o yüzden denemesi size kalmış 🙂 Vasilki hem yerel yemekler olarak menüsü geniş, hem de ne yediysem lezzetli bir yerdi. Kalduny – içi dolu hamur işi klasik yerel lezzetlerden. Izgara et de popüler, domuz eti de çok tüketiliyor dikkat etmek isteyenler özllikle dana eti diye sorsunlar ya da garanti tavuk ve ya vejeteryan yemekler bulabilirler.
Kamyanitsa ise hem yerel lezzetler hem de ortaçağ temalı dekor ve tavern havası ile zaten beni gitmeden kazanan bir yer oldu. Yemekler lezzetliydi ve ek olarak ortaçağ kıyafetli kızlar gelip hem dans ettiler hem de benim gibi müşterileri (isteyenleri tabii) dansa kaldırıp eğlendirdiler. İlginç güzel bir deneyimdi. Bu arada ızgara et yemeği söylerken yanına ek söylemeyi unutmayın yoksa sadece ızgara et geliyor tabakta. Yancılar çeşit çeşit, patatesten fırın sebzelere ufak bir ücret eklemesi ile. Ben aperatif de söylediğimden ana yemek bana yeterli olduydu ama artık kendinize göre planlayın 🙂
Yerel restoranlara ek olarak Özgürlük meydanı civarında acıkırsanız özellikle öğle yemeği zamanı için Gambrimas adlı mekana bakabilirsiniz. Burada 100’den fazla bira çeşidi var! Ve hem yerel hem internasyonel lezzetler menülerinde yer alıyor. Fiyatları birazcık Minsk ortalaması üstü o yüzden öğle zamanı dedim. Çünkü o zaman öğle yemeği olarak önerdikleri bir kaç çeşit 3te 1 fiyatına geliyor, menüdeki diğer şeyler de %20 indirimli oluyor. Ben öğle saatlerinde draniki diye geçen patates pankeklerinin soslu güzel bir versiyonunu indirimle 7.90 rubleye yedim ki normal menü fiyatı orada 21 ruble idi.
Evet Minsk gezi rehberi ile ilgili derlediğim notlarım bu kadar. Benim için Avrupa’da gördüğüm lokasyonlardan farklı bir destinasyon olması açısından ilginç oldu. Kısa süreli bir tatil ve ziyaret için güzel olduydu. Minsk gezi rehberi ile ilgili sizin de önerileriniz ve sorularınız varsa yorumlara bekliyorum!